Moleküler Biyoloji ve Genetik

  • Şeyma Özel

    Herkese merhaba, ben Şeyma ÖZEL. Çocukluk hayalim aslında Astronomi ve Uzay Bilimlerini okuyup, uzaya çıkmaktı. Fakat lisede daha gerçekçi düşünmem gerektiği ve Türkiye şartlarına göre pek olanağı olmadığını düşünmem ve biyoloji konularına olan ilgimden dolayı sağlık alanına yöneldim. Başkent Üniversitesi’nde ilk okuduğum bölüm olan iki yıllık Patoloji Laboratuvar Teknikerliğinden mezun olduktan sonra kendimi daha çok geliştirmek istediğim için araştırmalarım sonucunda Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünü okumak istediğime karar verdim. DGS sınavına hazırlanmaya başladım. Hedefime ulaşmak için bıkmadan, usanmadan çok çalışmamın sonucunda şu anda hayallerimin bölümüne girerek emeğimin meyvelerini toplamaktayım. Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümüne başladığımda üniversiteyi ilk kez kazanmışçasına heyecanlanmıştım. Ayrıca bölümü kazandığım senenin pandemi dönemine denk gelmesi ve derslere ikinci dönem başlamamdan dolayı çok gergindim. Çünkü dersler nasıl işleniyor, sınavlar nasıl olacak, arkadaşlarım nasıl birileri, uyum sağlayabilecek miyim? Aklımda o kadar çok soru işareti vardı ki! Tüm bu endişelerimin yersiz olduğunu derslere başladığım an anladım. Şu an okuduğum bölümden ve arkadaşlarımdan çok memnunum. Arkadaşlık bu bölüm için önemli diye düşünüyorum. Beraber projelerde yer alabilir ve ilerideki akademik hayatta ise birçok arkadaşınızla iletişimde kalmaya devam edebilirsiniz.  

  • ​​Erenay Aşık

    Selam, ben Erenay. Bu sene 1.sınıfı bitirdim ve aklınızdaki soruları, endişeleri, merak ettiğiniz noktaları tahmin edebiliyorum çünkü ben de aynı süreçten geçtim. İlk olarak moleküler biyoloji ve genetik bölümü okumayı düşündüğünüzü insanlara söylediğinizde ‘’Ne biyoloji ne biyoloji?’’, ‘’Ne yapacaksın o bölümü?’’ gibi tepkilerle karşılaşıyor olabilirsiniz, kesinlikle kulak asmayın böyle cümlelere. Zaten geleceğinizi sizler belirleyeceksiniz, bir başkası değil. Şu anda tüm dünyanın gündemine oturmuş olan ve hayatlarımızı fazlasıyla etkileyen COVID-19 virüsünü düşünecek olursanız aşı çalışmalarında büyük ölçüde moleküler biyologlar yer alıyor. Sadece aşı bulmakla da kalmıyor moleküler biyologlar, aslında her türlü alanında yer alıyorlar: Biyoteknoloji, biyoinformatik, sinirbilim, evrimsel biyoloji, immünoloji… Hatta sizlere şöyle açıklayabilirim doktorların uyguladıkları tüm tedavi yöntemleri ve teknikleri moleküller biyologlar tarafından bulunup geliştiriliyor. Bu noktada kendinize şu soruyu yöneltebilirsiniz: ‘’Ben hazır olanı mı kullanmak istiyorum yoksa üretmek mi istiyorum?’’  Cevabınız üretmek ise 1.adımı geçtiniz, tebrikler. Şimdi gelelim derslere. Disiplinli bir çalışma düzenine sahip olmak çok önemli. Çünkü her bölümde olduğu gibi bu bölümünde kendince zorlukları var. Bu zorluklardan birisi de biyolojiyi lisedekinin aksine tam anlamıyla her şeyiyle öğreniyor olmanız bu yüzden de düzenli tekrarlar yaparak kendinizi dinç tutmanız gerekiyor. Bana göre bu bölümün en güzel yanlarından birisi öğrendiklerinizi ezbere değil mantığını kavrayarak işin çalışma mekanizmasını anlayarak öğreniyor olmanız yani doğru bilinen bir yanlış: ‘’Biyoloji ezbere bir derstir.’’ kısmını da yalanlamış oluyoruz böylece. Eğer ki araştırmacı bir ruha sahipseniz, düzenli çalışmayla da bu bölümde çok rahat bir öğrencilik hayatı geçirebilirsiniz. Şahsen ben bu sene dersler online olmasına rağmen derste anlatılanları araştırmalarım bildiklerime yenilerini de ekleyerek ve hocalarımla irtibat kurup sürekli soru sorarak pekiştirdim. İşimi severek yaptım da diyebiliriz. Ayrıca laboratuvar derslerimiz sayesinde okula gitme imkânı da bulduk. Lab ortamında bulunmak inanılmaz güzel bir duyguydu çünkü teorikte öğrendiklerimizi pratiğe dökebilmek bilgilerimizi pekiştirmemizi sağladı. Deneyler esnasında beklemenizi gerektiren, uzun süren deneyler oluyor bu da sabırlı olmanız gerektiği anlamına geliyor. Öğrenmeye açlık duyuyor, hem kendinizi hem de başkalarını aydınlatmak istiyorsanız tercih edebileceğiz bir bölüm. Bu bölümün sonunda bilim insanı olacağınız için bir bilim insanında bulunması gereken özellikleri barındırmalısınız kısaca. İş imkanları, Erasmus, staj, vb. ileriye dönük sorularınızın cevaplarını da üst dönem arkadaşlarımın daha iyi yanıtlayacağına inanarak onlara bırakıyorum, umarım yardımım dokunmuştur. Başarılarr!

  • Göksu Saran

    Merhabalar, ben Göksu SARAN. Başkent Moleküler Biyoloji ve Genetik (İngilizce) bölümü 4. Sınıf öğrencisiyim. Bu bölümü, lise yıllarında kimya ve biyolojiye duyduğum ilgiden dolayı seçtim. İlk yılda aldığımız dersler ağırlaştırılmış bir lise müfredatı gibi geçerken bir yandan da laboratuvar dersleri alıyordum. Bu laboratuvar dersleri dönemin hem en eğlenceli hem de en yorucu kısmı oluyordu. Çünkü deney yapmayı çok seviyordum ancak rapor yazmak hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu dolayısıyla çok zor geliyordu.  İkinci sınıfa geçtiğimde derslerin daha bölüm odaklı ve birinci sınıfa kıyasla daha zor olduğunu fark etmeye başlamıştım ve kendime söz vermiştim, sıkı çalışacaktım. Evren, verdiğim sözleri tutamamam için bana bir oyun oynuyor olacak ki, ikinci sınıfın ikinci döneminde pandemi denilen şey ortaya çıktı ve ikinci sınıf çevrimiçi derslerle bir şekilde bitti. Üçüncü sınıfa geçeceğim yaz tatilinde yavaş yavaş bu bölümde ve gelecekte neler yapmak istediğime karar vermeye başlamıştım. Bunun üzerine istediğim alan ve konularla alakalı makaleler yayınlamış olan bir hocamla konuşmaya gittim ve bölümümüzün zorunlu kıldığı bitirme projesini birlikte yapmak istediğimi söyledim. Hocam, birlikte yapabileceğimizi ancak bolca araştırma yapıp bir proje konusu bulmam gerektiğini söylemişti. Böylece daha öncesinde nadiren yaptığım bir aktivite olan makale okumak, artık hayatımın kaçınılmaz bir parçası haline gelmişti. Detaylı şekilde makaleler okumaya ve bir proje fikri oluşturmaya çalıştıkça, ufkumun ciddi anlamda genişlemeye başladığını fark etmiştim. Üçüncü sınıf, proje fikri bulmaya çalışmakla, makaleler okumakla, çevrimiçi derslere girip vize ve finallere hazırlanmakla ve zorunlu stajımı yapabilmem için staj aramakla geçmişti bile. Şu an dördüncü sınıfa geçtim ve bir Tübitak projesinde bursiyer olarak 2 aydır zorunlu stajımı yapmaktayım. Bence bu bölüm öğrenmeyi seven, kendini geliştirmeye açık, hayatı boyunca bilimin yolunda ilerlemek isteyen ve öğrendiğiyle yetinmeyip hep daha fazlasını öğrenmek için çabalayan kişiler için çok uygun.

  • Sueda Atılkan

    Merhaba, ben Sueda Atılkan. Başkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü 4. sınıf öğrencisiyim. Bölümüne kesinlikle aşık bir insanım. Kendimi tanımlamam gerektiğinde kesinlikle araştırmacı bir ruha sahip olduğum ilk başta gelecektir. Bu sebeple üniversite sınavına hazırlık sürecinde biyoloji ve kimya derslerini oldukça sevmem üzerine kendime en uygun bölümün moleküler biyoloji ve genetik (MBG) olacağına karar verdim. Neden diğer temel bilimler değil de MBG derseniz, MBG’nin geleceğin mesleklerinden biri olacağını düşünüyor olmam ve diğer temel bilimlere göre biraz daha spesifik alanlara hitap ediyor olması. Üniversite sınavı sonrasında tercih listemde sadece MBG bölümü vardı başka herhangi bir bölüm okumak istemediğime emindim çünkü. Ardından Başkent Üniversitesine yerleştim ve sorular gelmeye başladı: Sen şimdi bu bölümü bitirince ne olacaksın, ne iş yapacaksın, ne kadar maaş alacaksın, nerede çalışacaksın? Anlatmaya çalışsam da çoğu zaman anlamsız bakışlarla karşı karşıya kaldım. İnsanların ne düşündüğünden çok her zaman kendi düşüncem önemli oldu. Kendimi istediğim alanda geliştirmek için bana gelen bu soruların hiçbir zaman bir önemi olmadı. 

    Bölümün işleyişinden biraz bahsetmem gerekirse sorgulamayı, araştırmayı, deney yapmayı, makale okumayı seven herkesin zevk alacağı bir bölüm olduğunu düşünüyorum. Birinci sınıfta daha temel derslerle başlıyoruz ve bu derslerin laboratuvar dersleri de buna eşlik ediyor. Ardından daha bölüm ağırlıklı derslere geçiş yapıyoruz. Özellikle 3.sınıfta seçmeli derslerinde başlamasıyla kendimizi hangi alanda görmek istediğimiz yavaş yavaş netleşiyor. Aynı şekilde 3.sınıf sonunda yapmak zorunda olduğumuz stajla beraber kariyer planımız oluşuyor. Bu bölümü tercih etmek isteyen arkadaşlarımız bu yazıyı okurken kendilerine şu soruyu sormalı; araştırmayı, sorgulamayı, bir şeyleri deneyip yanılarak görmeyi gerçekten seviyor muyum? Cevabınız “Evet” ise doğru yerdesiniz. Bilim insanı olma yolunda doğru bir adım attınız Kesinlikle kolay bir bölüm değil yeri gelecek çok zorlanacaksınız yeri gelecek çok zevk duyacaksınız, her öğrendiğiniz bilgi size daha fazlasını katacak. Bölüm veya okulla ilgili daha fazla bilgi almak isterseniz bloğumuz biz kimiz sayfasından bana ulaşabilirsiniz. 

  • Alara Çalışkan

    Merhaba, ben Alara Çalışkan. Başkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü 21′ mezunlarından biriyim, çift anadal programı kapsamında aynı üniversitede Psikoloji lisans eğitimime devam etmekteyim. Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünü (MBG) Başkent Üniversitesi’nde okumak üzere tercih etme kararımı etkileyen şey, MBG ve Psikoloji programlarının iki departmanın kararıyla çift anadal gibi özel bir imkan sunuyor olmasıydı; bu sebeple öncelikle moleküler temelleri almak istediğim için MBG bölümünü tercih ettim ve ikinci sınıfın ilk döneminde Psikoloji programında çift anadal yapmaya başladım. İlgilenenler çift anadal programının gerekliliklerini görmek üzere Başkent Ü. öğrenci işlerinin web sitesindeki yönetmeliklerden ya da yukarıda bahsi geçen bölümlerin resmi web sitelerinden daha fazla bilgi alabilirler.

    Bitirme projemi Moleküler Nörobiyoloji alanında sayın Dr. Öğretim Üyesi Başak Kandemir ile aksonal yön bulma ve mikroRNA ilişkisini çalıştığımız bir araştırma ile gerçekleştirdim. Projeyi TÜBİTAK’ın her sene bahar ve güz dönemlerinde olmak üzere senede iki kez açtığı 2209-A: Üniversite Öğrencileri Araştırma Projelerini Destekleme Programı’na başvurarak üst limitten destek alarak gerçekleştirdik. Bitirme projesi bir MBG lisans öğrencisi için sonraki kariyer yolculuğunu belirlemek üzere en önemli noktalardan birini oluşturuyor; bu sebeple bölümü tercih edecek olanların ya da halihazırda MBG bölümünde eğitim almakta olan gelecek meslektaşlarımın ilgi alanları doğrultusunda okumalar yaparak, özellikle tatil dönemlerini ilgi alanlarına yönelik deneyim kazanmaları için değerlendirmelerini öneririm. Sinirbilim ve Moleküler Nörobiyoloji hakkında araştırma yürütme noktasında veyahut MBG-PSK ekseninde çift anadal programı hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler bana alaracaliskan@gmail.com adresinden ulaşabilirler. Herkese sağlıklı günler diliyor, gelecek meslektaşlarıma da şimdiden aramıza hoşgeldiniz diyorum! Kurabiyelerimiz sahiden güzeldir^^